Son zamanlarda yağışların azalmasından ötürü, kaynak suları önemli içeceklerimizin başında gelmektedir. Genellikle kullanım kolaylığı açısından damacana suları kullanmaktayız, sitemizde bazı firmaların analiz raporlarını kendi sitelerinden aldığımız bilgiler ışığında sizlerle paylaşmaktayız. En önemli içeceğimiz olan su bizim için hayatidir.
Kaynak suları içim kolaylığı ve güvenirliliği ile rahatlıkla gereksinimlerimizi karşılamaktadır.
30 Aralık 2007 Pazar
Beysu Kaynak Suyu
Beysu, Beyşehir de Karadağ’ın eteklerinden el değmeden son teknoloji ile dolum yapılarak tüketiciye ulaşmaktadır. Yüzey sularının karışmadığı, kaynağında temiz olan, herhangi bir kimyasal işlemden geçmemiş, mineral muhtevası yüksek olan güvenilir bir kaynaktır. Beysu son yıllarda yapmış olduğu atılımlarla gerek yurt içinde gerek yurt dışında Pazar payını arttırmış, buna paralel olarak da tercih edilen bir marka haline gelmiştir. Bunda Beysu’nun 1,5 Fransız sertliğiyle çok yumuşak bir su olması, uygun mineral zenginliği, içim tatlılığı, AB Standartlarına uygun olarak üretilmesi ve son derece hijyenik olması başlıca etkenlerdir. Bir süredir devam eden ISO belgesi çalışmalarını tamamlayıp 2006 yılı ocak ayında ISO 9001 Belgesi, Mart 2006’da ise HACCP Belgesini alınmıştır.
Beysu, Türkiye'de şişe suyu işletmeciliğinde ilk ruhsat alan şirketlerdendir. İşletme ruhsatını Sağlık Bakanlığından 31/12/1975 tarihinde almıştır. Doğal Kaynak Sularına verilen 15. Ruhsat Beysu’ya aitti
Beysu, Türkiye'de şişe suyu işletmeciliğinde ilk ruhsat alan şirketlerdendir. İşletme ruhsatını Sağlık Bakanlığından 31/12/1975 tarihinde almıştır. Doğal Kaynak Sularına verilen 15. Ruhsat Beysu’ya aitti
Erikli Kaynak Suyu
Su vücudumuz için en önemli yaşam unsurlarının başında gelmektedir.
Erikli 40 yıldan bu yana doğadan almış olduğu mineral yapısı her insana uygun bu lezzet ve tadı tüketicilerine eğitimli personeliyle ISO 9001 ve TSE 266 standartlarına uyumlu proses kalite kontrol uygulamalarıyla, kalite güvencesini almış olduğu ambalajlara dolumunu yaparak ve tüm faaliyetlerinde müşteri beklentilerini sağlayan bir kalite güvence anlayışı ile sunar.
İnsanların beslenmesinde, enerji sağlamasında, besinlerin taşınması ve emilmesinde, yanmasında, atıkların atılmasında, oksijenin hücreye taşınması ile karbondioksitin çıkarılmasında çok önemli rol oynar.
Sağlıklı bir su tüketimi için Kalite güvenliği sağlanmış olan ambalajlı suların tercih edilmesi gereklidir.
Erikli 40 yıldan bu yana doğadan almış olduğu mineral yapısı her insana uygun bu lezzet ve tadı tüketicilerine eğitimli personeliyle ISO 9001 ve TSE 266 standartlarına uyumlu proses kalite kontrol uygulamalarıyla, kalite güvencesini almış olduğu ambalajlara dolumunu yaparak ve tüm faaliyetlerinde müşteri beklentilerini sağlayan bir kalite güvence anlayışı ile sunar.
Pansu Kaynak Suyu
PH | : | 7.5 |
Renk Pt/Co Olarak | : | - |
Bulanıklık SiO2 veya Jackson Birimi: | : | 0.1 |
Klorür (lt/mg) | : | 18.2 |
Sülfat (lt/mg) | : | 20.8 |
Klorür (lt/mg) | : | 18.2 |
Sülfat (lt/mg) | : | 20.8 |
Kalsiyum (lt/mg) | : | 19.2 |
Magnezyum (lt/mg) | : | 11.9 |
Sodyum (lt/mg) | : | 18.5 |
Potasyum (lt/mg) | : | 7.6 |
Alüminyum (lt/mg) | : | 0.02 |
Demir (lt/mg) | : | 0.02 |
Mangan (lt/mg) | : | 0.02 |
Bakır (lt/mg) | : | 0.02 |
Çinko (lt/mg) | : | 0.02 |
Florür (lt/mg) | : | 0.05 |
Amonyak (lt/mg) | : | Yok |
Bor (lt/mg) | : | 0.01 |
Nitrat (lt/mg) | : | 15.0 |
Nitrit (lt/mg) | : | Yok |
Fenolik Maddeler | : | Yok |
Organik Maddeler İçin Sarfedilen Oksijen | ||
NTU Miktarı (lt/mg) | : | :0.5 |
Arsenik (lt/mg) | : | 0.01 |
Kadminyum (lt/mg) | : | 0.005 |
Siyanid (lt/mg) | : | 0.01 |
Krom (lt/mg) | : | 0.02 |
Civa (lt/mg) | : | 0.001 |
Nikel (lt/mg) | : | 0.02 |
Kurşun (lt/mg) | : | 0.01 |
Antimon (lt/mg) | : | 0.005 |
Selenyum (lt/mg) | : | 0.01 |
Pestisitler ve benzeri Maddeler (lt/mg) | : | Yok |
Polisilik Aromatik Hidrokarbonlar (lt/mg) | : | Yok |
Alfa Vericiler Lt en çok | : | 0.81 picocuri |
Beta Vericiler Lt |
Suyun Yoğunlaşması
Yoğunlaşma, havadaki su buharının sıvı haline dönüşme işlemidir. Yoğunlaşma bulutları oluşturduğu için su döngüsü bakımından önemlidir. Çünkü bulutlar, dünyaya suyun geri dönebilmesinin başlıca yolu olan yağışı oluştururlar. Yoğunlaşma buharlaşmanın tersidir.
Yoğunlaşma sis olayının, sıcak ve nemli bir günde soğuk odadan dışarı çıktığınızda bardakta olan buğulanmanın, bir şeyler içtiğiniz bardağın dış kısmından damlayan suyun ve soğuk bir günde evinizdeki pencerelerin iç tarafındaki suyun meydana gelmesinin sebebidir.
Yoğunlaşma sis olayının, sıcak ve nemli bir günde soğuk odadan dışarı çıktığınızda bardakta olan buğulanmanın, bir şeyler içtiğiniz bardağın dış kısmından damlayan suyun ve soğuk bir günde evinizdeki pencerelerin iç tarafındaki suyun meydana gelmesinin sebebidir.
Kaynak Suyun Okyanuslarda Depolanması
Su çevrimi içerisinde hareket eden su miktarından çok daha fazlası okyanuslarda depolanmıştır. Dünyada yaklaşık 1 386 000 000 kilometre küp (332 500 000 mil küp) suyun 1 338 000 000 kilometre küp’ünün (321 000 000 mil küp) okyanuslarda depolandığı tahmin edilmiştir. Yani toplam yeryüzündeki suyun yaklaşık % 96.5’i okyanuslarda bulunmaktadır. Yine, su döngüsü içerisinde yer alan su buharının yaklaşık % 90’ının okyanuslarca sağlandığı tahmin edilmektedir.
İklimin daha soğuk geçtiği dönemlerde daha fazla buz tepeleri ve buzullar meydana gelmekte olup su döngüsünün diğer bileşenlerini azaltacak şekilde buz oranında artış meydana gelir. Sıcak dönemlerde ise bunun tersi olur. Son buz çağında buzullar dünya kara yüzeyinin 1/3’ünü kaplamış ve okyanuslar bugüne göre 400 feet (122 metre) daha düşmüştü. Dünyanın daha sıcak olduğu yaklaşık üç milyon yıl önce ise, okyanuslar 165 feet (50 metre) daha yükselmişti.
İklimin daha soğuk geçtiği dönemlerde daha fazla buz tepeleri ve buzullar meydana gelmekte olup su döngüsünün diğer bileşenlerini azaltacak şekilde buz oranında artış meydana gelir. Sıcak dönemlerde ise bunun tersi olur. Son buz çağında buzullar dünya kara yüzeyinin 1/3’ünü kaplamış ve okyanuslar bugüne göre 400 feet (122 metre) daha düşmüştü. Dünyanın daha sıcak olduğu yaklaşık üç milyon yıl önce ise, okyanuslar 165 feet (50 metre) daha yükselmişti.
Kaynak Suyun Doğada Depoloma Yöntemi
Su çevriminin başlama noktası yoktur ama, okyanuslardan başlayarak su döngüsünü anlatalım. Su çevrimini harekete geçiren güneş, okyanuslardaki suyu ısıtır, ısınan su da atmosfere buharlaşır. Yükselen hava akımları, su buharını atmosfer içinde yukarıya kadar taşır, orada bulunan daha soğuk hava bulutlar içinde yoğunlaşmaya sebep olur. Hava akımları, bulutları dünya çevresinde hareket ettirir, bulut zerreleri bir araya gelerek, büyürler ve yağış olarak gökyüzünden düşerler. Bazı yağışlar, kar olarak dünyaya geri döner ve donmuş su kütleleri halinde binlerce yıl kalabilecek olan buz tepeleri ve buzullar şeklinde birikebilir.
Ilıman iklimlerde ilkbahar geldiğinde çoğu zaman kar örtüleri erir ve eriyen su, erimiş kar olarak toprak yüzeyinde akışa geçer ve bazen de sellere sebep olur. Yağışın çoğu okyanuslara yada toprağa düşerek yerçekiminin etkisiyle yüzey akışı olarak akar. Akışın bir kısmı vadilerdeki nehirlere karışır ve buradan da nehirler vasıtasıyla okyanuslara doğru hareket eder. Yüzey akışları ve yeraltı menşeyli kaynaklar tatlı su olarak göllerde ve nehirlerde toplanır. Bütün yüzey akışları nehirlere ulaşmaz. Akışın çoğu sızarak yer altına geçer. Bu suyun bir kısmı yüzeye yakın kalır ve yeraltı suyu boşaltımı olarak tekrar yüzeydeki su kütlelerine (ve okyanusa) katılır. Bazı yeraltı suları yer yüzeyinde buldukları açıklıklardan tatlı su kaynakları olarak tekrar ortaya çıkarlar. Sığ yeraltı suyu, bitki kökleri tarafından alınır ve yaprak yüzeyinden terlemeyle atmosfere geri döner.
Yeraltına sızan suyun bir kısmı daha derinlere gider ve çok uzun zaman süresince büyük miktarda tatlı suyu depolayabilen akiferleri (suyla doymuş yeraltı materyali)’ besler. Zamanla bu su da hareket eder ve bir kısmı su döngüsünün başladığı ve bittiği okyanuslara karışır.
Ilıman iklimlerde ilkbahar geldiğinde çoğu zaman kar örtüleri erir ve eriyen su, erimiş kar olarak toprak yüzeyinde akışa geçer ve bazen de sellere sebep olur. Yağışın çoğu okyanuslara yada toprağa düşerek yerçekiminin etkisiyle yüzey akışı olarak akar. Akışın bir kısmı vadilerdeki nehirlere karışır ve buradan da nehirler vasıtasıyla okyanuslara doğru hareket eder. Yüzey akışları ve yeraltı menşeyli kaynaklar tatlı su olarak göllerde ve nehirlerde toplanır. Bütün yüzey akışları nehirlere ulaşmaz. Akışın çoğu sızarak yer altına geçer. Bu suyun bir kısmı yüzeye yakın kalır ve yeraltı suyu boşaltımı olarak tekrar yüzeydeki su kütlelerine (ve okyanusa) katılır. Bazı yeraltı suları yer yüzeyinde buldukları açıklıklardan tatlı su kaynakları olarak tekrar ortaya çıkarlar. Sığ yeraltı suyu, bitki kökleri tarafından alınır ve yaprak yüzeyinden terlemeyle atmosfere geri döner.
Yeraltına sızan suyun bir kısmı daha derinlere gider ve çok uzun zaman süresince büyük miktarda tatlı suyu depolayabilen akiferleri (suyla doymuş yeraltı materyali)’ besler. Zamanla bu su da hareket eder ve bir kısmı su döngüsünün başladığı ve bittiği okyanuslara karışır.
Kaynak Suyu
Doğal kaynak suyu ile RO (revers ozmos) cihazından elde edilen suyun hangisi daha iyidir? Doğal kaynak suyu içerken içinde nitrit ve nitrat olması vücudumuza ne kadar zarar verir? (Emre Kuru)
Doğal kaynak suyunun içimi ve tadı daha iyidir. RO cihazından elde edilen suyun (ki bu cihazla çok kirli sulardan bile içme suyu elde etmek mümkün) sağlık açısında bir sakıncası olmayıp yalnızca tad ve kokusu kötü gelebilir. Doğal kaynak suyu var olduğu sürece tercih edilebilir. Ancak belirttiğimiz gibi, RO cihazından geçen suların da kaynak suyunun olmadığı yerlerde içilmesinde bir sakınca yoktur. Sağlık Bakanlığının belirlediği değerlere göre sularda bulunması gereken mineraller ve sınır değerleri aşağıdaki tabloda bulunuyor. Bu tabloya göre nitritin kaynak sularında hiç bulunmaması gerekiyor. “Nitrat” için değer biraz daha yüksek; kaynak sularında 25 mg/L oranında. Bu maddeler yüksek dozlarda zehir etkisi gösterdiğinden vücudumuzda ilk olarak mide ve bağırsak problemlerine neden olur. Çok yüksek dozlarda kanserojen etki de yapabilir.
Sularda İncelenen Parametreler Ve Limit Değerleri

- Limit Yok
* Uyarı Değeri
** Sınır Değeri
*** 1 mgr dan fazla F- ihtiva ediyorsa “florür ihtiva eder” 2.0 mg/L den fazla florür ihtiva eder ise “0 – 7 yaş grubundaki çocuklar için uygun değildir” ibaresi şişe etiketine yazılmalıdır.
+ Florür konsantrasyonun 1 mg/L üzerinde olması halinde kullanıcılar tarafından görülecek yerlerde suyun florür içerdiği ilan edilmeli, 2 mg/L nin üzerinde olması halinde 0-7 yaş grubu çocuklar için içilerek kullanılmasının uygun olmadığı ilan edilmelidir.
++ Belirtilen değerlerin aşılması halinde bu suların içme ve inhalasyon kürlerinde kullanılması engellenmelidir.
Bülent Gözcelioğlu
Doğal kaynak suyunun içimi ve tadı daha iyidir. RO cihazından elde edilen suyun (ki bu cihazla çok kirli sulardan bile içme suyu elde etmek mümkün) sağlık açısında bir sakıncası olmayıp yalnızca tad ve kokusu kötü gelebilir. Doğal kaynak suyu var olduğu sürece tercih edilebilir. Ancak belirttiğimiz gibi, RO cihazından geçen suların da kaynak suyunun olmadığı yerlerde içilmesinde bir sakınca yoktur. Sağlık Bakanlığının belirlediği değerlere göre sularda bulunması gereken mineraller ve sınır değerleri aşağıdaki tabloda bulunuyor. Bu tabloya göre nitritin kaynak sularında hiç bulunmaması gerekiyor. “Nitrat” için değer biraz daha yüksek; kaynak sularında 25 mg/L oranında. Bu maddeler yüksek dozlarda zehir etkisi gösterdiğinden vücudumuzda ilk olarak mide ve bağırsak problemlerine neden olur. Çok yüksek dozlarda kanserojen etki de yapabilir.
Sularda İncelenen Parametreler Ve Limit Değerleri
- Limit Yok
* Uyarı Değeri
** Sınır Değeri
*** 1 mgr dan fazla F- ihtiva ediyorsa “florür ihtiva eder” 2.0 mg/L den fazla florür ihtiva eder ise “0 – 7 yaş grubundaki çocuklar için uygun değildir” ibaresi şişe etiketine yazılmalıdır.
+ Florür konsantrasyonun 1 mg/L üzerinde olması halinde kullanıcılar tarafından görülecek yerlerde suyun florür içerdiği ilan edilmeli, 2 mg/L nin üzerinde olması halinde 0-7 yaş grubu çocuklar için içilerek kullanılmasının uygun olmadığı ilan edilmelidir.
++ Belirtilen değerlerin aşılması halinde bu suların içme ve inhalasyon kürlerinde kullanılması engellenmelidir.
Bülent Gözcelioğlu
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)